9 Kasım 2008 Pazar
Ölüm ve yaşam çizgisi
Bir ip cambazından farkımız yok aslında.ip cambazı gibi dimdik ayakta durmaya çalışıyoruz hepimiz.Yürüdüğümüz yolu başarıyla sonlandırmak,düşmeden,yıkılmadan yaşamak bütün istediğimiz.Yanlış bir hareketle yere çakılan bir ip cambazı gibi en ufak bir hareketle ölümü tadabiliriz birden.Hiçbir şeyin garantisi olmayan şu hayatta ne zaman ölümle karşılaşacağımızı bilemeyiz.ölümle yaşam arasındaki ince çizgide buluveririz kendimizi birdenbire.Bu küçük bir çocukta olabilir,genç bir kız da,yaşlı bir adam da.Hayat bize bazen kötü süprizler yaşatır ve o çizgide ölüm galip gelir yahut tam tersi.konu ölüm olunca bilinmezlikler devreye girer.Her canlı ölümle yüzleşecektir zamanı geldiğinde.Ama bu zamanın bilinmezliği aşikardır.Bu ölümlü dünyada yapmamız gereken tek şey hayatı dolu dolu yaşamak,yaşamdan zevk almak,düşmemek,yıkılmamak, dimdik ayakta durmak.Tıpkı bir sirk cambazı gibi.Aklımıza bir an bile olsun ölüm sözcüğünü getirmemek,aklımızdan o kavramı çıkarmak.Zaten zamanımız gelmişse er yada geç tadacağız.Acı içinde ya da huzurlu bir şekilde yumacağız gözlerimizi.bu hayattan yok olup, gideceğiz sonsuzluğa.Allahtan başka kimsenin bilemeyeceği bir şey için endişe edeceğimize,ona kafa yoracağımıza bir gün daha nasıl mutlu olabilirim,bugün neler yapabilirim diye düşünmeliyiz sadece.gözlerimizi karanlığa gömmeden yaşadığımız her anın kıymetini bilmeli ve ona göre yaşamalıyız.yarın yolda yürürken herhangi bir arabanın gelip bize çarpmayacağı ne malum,birdenbire kalp krizi geçirmeyeceğimiz ne malum.dediğim gibi hiçbir şeyin garantisi yok bu hayatta.herhangi birini öldürmeye çalışan adamın silahından çıkan kurşun size isabet edebilir ,her şey olabilir.ama bunları düşünmeye kalkarsak deliririz.Her an bana ne olacak diye bir endişeyle yaşamak kafayı yedirtir insana.ölümcül bir hastalığa da yakalanmış olabilirsiniz.sadece sizin başınıza gelmiyor bunlar ilk önce düşünmeniz gereken şey bu olmalı. Milyonlarca insanın yaşadığı bu dünyada insanlar nelerle yüz yüze geliyor.bir tek siz değilsiniz acı çeken bunun farkına varmalısınız.Ve sadece pozitif düşünceyle yaklaşmalısınız her şeye.Fenayım,öleceğim,bir ay sonra sağ kalır mıyım diye düşüncelere gireceğinize nasıl hayatta kalabilirim,bunla nasıl baş edebilirim?diye sormalısınız kendinize ve yapmalısınız elinizden geleni.Umut denen şeyi arkanızda bıraktığınız sürece hiçbir yolu başarıyla geçemezsiniz.hayattan bıkmak yolun yarısında vazgeçmektir her şeyden. Ve siz her şeye rağmen Allahın size sunduğu bu hayatı zamanınız dolana kadar en güzel şekilde geçirmeye çalışmalısınız.O zaman belki yarın,belki 1 yıl sonra belki de 10 yıl sonra kim bilebilir?siz her şeye rağmen zamanınızı huzurlu bir şekilde geçirmenin yollarını aramalısınız.Zaman beklemez geçer gider.her geçen zamanın kıymetini bilerek,sevdiklerinizle mutlu dakikalarınızı paylaşmalısınız.Ölüm dediğin sonsuza yolculuktur. hepimiz gün gelecek o sonsuzluğa hapsolacağız.Ama bunu düşünerek kendimize acı çektirmek yerine mutluluğa odaklanmalıyız.Gerçek hayattaki mutluluğa…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder