8 Aralık 2008 Pazartesi

sıradanlıktan farklılığa

Bir bayram günü… bayram demeye bin şahit isteyen bir durumda, sıradan bir gün yaşıyordum adeta.Her bayram yaptığımız akraba ziyaretlerinden eser yoktu.küçüklüğümde kapı kapı dolaşıp el öpmeye gittiğim akraba ziyaretleri rafa kalkmıştı sanki.Aslında çok da eskilere gitmemek lazım bir iki yıl önceye kadar devam ediyordu.Ama bu sene gerçekleşememişti.İnsanın hayatında beklenmedik süprizler olabiliyor işte.Dümdüz,tek düze giden bir hayat değil ki yaşadığımız.Her an her şey olabiliyor.Bir yıl içinde,bir ay içinde hatta iki gün içinde bile hayatımızda bir takım değişiklikler olabiliyor.Bu yılda piyango bize vurdu ama kötü bir piyangoyla karşı karşıyaydık.Babamın rahatsızlığı nedeniyle sıkıntı içindeydik ve bir yere de çıkamamıştık.Babam iyi olsun da bir yere de çıkmayıverelim nolcak yani. İşte bundan dolayı bir bayram havası yoktu evimizde.Tatsız bir bayramdı,her hangi sıradan bir gün gibi. Öğleden sonra yavaş yavaş misafirler gelmeye başlamıştı.Bayram içinmiydi,yoksa babamı ziyaret için miydi? Belki de her ikisi birdendi. Ama bayram ziyaretine gelmiş misafir havasını hissedemiyordum ben. Herhangi bir gün eve sıra sıra gelen misafirler tatsız olan bayramımıza renk katıyorlardı. bir anlıkta olsa ev neşe doluyordu.babamın birazda olsa yüzü gülüyordu. Hastalığı nedeniyle bir günü bir gününü tutmayan babişkom bugün biraz daha iyiydi önceki günlere göre. Uzun süren misafir trafiğinden sonra odama çekilmiştim.Daha sonra bi iki misafir daha gelmişti. Ama hoş geldiniz ,nasılsın deyip çekiliyordum odama . Öyle zaman geliyordu ki odada da sıkıntı basıyordu. Sabahtan yola çıkıp anca akşam eve vardığım akraba,eş dost,ahbap ziyaretlerini özlemiştim belki de. Yorucu olsa da huzur veren yanı vardı.severdim ben insanlarla iç içe olmayı. Yerine göre sıkıcı olsa da güzeldir akraba ziyaretleri. Ama bu sene olmamıştı . napalım bu seferlikte böyle olmalıymış demek ki deyip sineye çektim.odamda otururken bir an düşündüm de ne yapıyordum ben zaman geçsin diye salak salak vakit harcayan bir mahlukattan ibarettim. Msn,facebook,müzik,web sitelerinde gezinti.Hep aynı şey,aynı düzen…farklılık bunun neresinde farklı bir şeyler yaratmak. Bir şey üretmek nerde? Boş boş oturmakta ..bir şeyler için uğraşmak nerde? Herhangi bir şeyle uğraşacağım, öğreneceğim derken şıpsevdi gibi çabucak vazgeçiyorum her şeyden. Korkuyorum belki de. Belki de bir güvensizlik, umutsuzluk çullanıyor üzerime. Yersiz korkularımla yüzleşmeye çalışıyorum. Kendime dönüp baktığımda ben ne yaptım ki diyorum.Kendim için,hayatım için,ailem için.Elle tutulur bir başarı görememenin hüznünü yaşıyorum. Bir yandan trenin çoktan kaçtığını düşünüyorum. Bir yandan da umut esintileri giriyor camımdan içeri, daha yolun başında olduğumu söylüyor. Ümit etmemi sağlıyor, sen istediğin sürece yaşın önemi yok , her yaşta tadabilirsin mutluluğun ilacını diye fısıldıyor sanki. Kimisi 10unda kimisi 20 sinde kimisi de 50sinde ulaşır istediği başarıya, mutluluğa,sağlığa..Ama önemli olan inancını kaybetmeden yaşama dört elle sarılmaktır.Boşlukta olduğumu düşünsem de çıkacağım bu boşluktan. Umuyorum ki kurtulacağım bu sıradanlıktan…

Hiç yorum yok: