21 Ekim 2008 Salı

bu da düşünen kafanın bana sorusu

Sıcacık ve küçücük odamda uzanmış yatarken sere serpe, kafamda bir sürü düşünce,bir sürü soru.yaşamı anlamlı kılmak için napıyorum?kendimi geliştirmek için şu an napıyorum?Böyle mutlu muyum?Geçiştirmek,bir şeyleri ertelemek nereye kadar?....daha da uzayıp gidebilecek birsürü soru.hayalperestlikten gerçekçiliğe dönüşü hepimiz zaman zaman yaşıyoruzdur ve kendimizi sorguladığımızda bu ve bunun gibi binlerce soru gelir aklımıza.

Her gün aynı düzen, aynı sıradanlıkla güne başlarken, gün içinde olacaklar hakkında hiçbir fikrimiz yokken bırakıyoruz kendimizi bu kirli,garip,çalkantılı dünyanın ortasına.Belirsizlikler içine hapsolmuş, bir şekilde yolunu bulmaya çalışan,kurtulmaya çalışan insanlarız işte.Her şeyin arkasına saklanmış bilinmezlikler yolumuzu kesip karşımızda bitiveriyorlar.bilinmezliklerle kurulu bir düzenin içinde yolumuza devam ediyoruz.Bazen sıyrılıyoruz belirsizlikler bir son buluyor.Aynı düzene sıkışıp kalmış, elinden hiçbirşey gelmeyen yaratık gibi dolaşıyoruz bazen etrafta .Kendimizi geliştirmek için hiçbir çaba sarf etmiyoruz.Fakat bazılarımız da var ki ellerinden gelenin en iyisini yapıp başarılı adımlarla ilerliyorlar kendi alanlarında.Çoğumuz erteliyoruz yapmamız gerekenleri.Türk toplumu olarak böyleyiz zaten anı kurtarma amacıyla yaklaşıyoruz her şeye.Günü kurtarmak işimize geliyor belkide.Ama işleri uzun vadede düşünmek gerektiğini unutuyoruz.Aslında gayet iyi biliyoruz ama gerçeklerle yüz yüze gelmek hoşumuza gitmiyor.Bu nereye kadar böyle devam eder bilinmez ama her alanda bir günü kurtarma anlayışı içine giriyoruz.

Diğer taraftan yaşamı anlamlı kılma konusuna gelirsek eğer herkese göre değişen bir kavram olduğunu düşünüyorum.Herkesin zevkine,keyfine,kafa yapısına,düşüncelerine göre değişir yaşamın anlamlılığı ya da anlamsızlığı.bana göre yaşamımı anlamlandıracagını,hayatıma farklı şeyler katacağını düşündüğüm bir şey başkasına göre saçma gelebilir.Bu dünyada milyonlarca farklı beyin,farklı kafa yapısına sahip insan varken herkesin aynı şeyleri düşünmesi beklenemez tabi ki.Neyse konudan sapmaya başladığımın farkındayken yaşamı anlamlı kılmanın gerekliliğine dönmek istiyorum.Gidici olduğumuz bu hayatta her anımızı dolu dolu geçirmemizin gerekli olduğunu düşünmekteyim.Peki buna ne kadar bağlı kalıyorsun derseniz yarı yarıya demekle yetinebileceğim.Bu yüzden zaten gecenin bir vakti uzanmış yatağımda bu soruyu sorgulamaktayım.Her anı dolu dolu geçirmemin farkındayken,yaşamımı anlamlı kılacak şeyler varken peki neden yapmıyorum yahut yapamıyor muyum? İyice psikopata bagladığımı hissederken bir yandan da düşünüyorum cidden niye?her gün sabah akşam okul ev ikilisi arasında gidip gelirken,arada bir arkdaşlarla takılmaca yaşarken bu sorular aklımdan geçiyor mu hiç? Hayır.Çoğumuz belkide boş boş gidip geliyoruz saatlerimizi boşa harcıyoruz farkındamıyız belki evet belki hayır.ya da farkında olsak da bir şey yapıyormuyuz?arada bir birkaç köşe yazısı okuyup,birkaç sergi gezip,kültürümüzü arttıracak bilgiler edinip mi yaşamImızı anlamlandıracağız.onları zaten yapıyorum ama yine bir şey hissetmiyorum diyenlerde olabilir.yani bana sorarsanız yaşamını anlamlandırmak ne diye esas olarak hayatın her anından zevk almak,boşa yaşamadığını hissetmek,sana keyif veren şeylerle ilgilenmek vb.Ama yinede tam tanımı yapamamakla birlikte herkese göre değişebileceğini de belirtmek istiyorum.Kısacası herkesin hayatını anlamlandıracak bir şey vardır.kenarda köşede bir yerde sıkışmıştır biz fark edemiyoruzdur.Hayat elimizden kayıp gitmeden bulmalıyız yaşantımızdaki boşluğu dolduracak şeyi.Mutlu olacağımız adımlar atıp hayatımızı farkı yönlerde şekillendirmeliyiz.Sanıyorum ki o zaman böyle yatakta oturup bunları kös kös düşünmeye gerek kalmaz

Hiç yorum yok: