24 Haziran 2008 Salı

Gidiyorum ben sen hoşça kal


Yine meşhur salılardan birini yaşıyorum ve yine onu gördüm .Saat 12'yi gösterirken birden karşımda belirdi fotoğrafı .Tahmin ediyordum aslında içimden bir ses onu göreceğimi söylüyordu.Ama sessiz kalmak en iyisiydi. Yapabileceğim en ii şey onu görmezden gelmekti.Senin yokluğunu fark etmeyen ,seni bir kere bile düşünmeyen adam için bi an bile düşünmek boştu.Son zamanlarda yüzüne bakınca eskisi gibi hissetmiyordum aslında.Hatta soğuyordum içten içe.Giderek uzaklaşıyordu benden,içimden,kalbimden.Yavaş yavaş eritiyordum onu .Donmuş bir buz taneciği gibi içime işlemişti.Donmuştu bedenim kas katı olmuştu onun soğukluğundan.Sıcaklığını çok az hissettirmişti o kadar az ki ruhumda onun sıcaklığından eser kalmamıştı..Bir anlık sıcaklığını gösterip çekildi.O sıcak,sempatik adam gitmişti de yerine somurtkan,umarsız biri gelmişti sanki.Artık hiçbir davranışına neden aramaz olmuştum.Anlamak istemiyordum kendini anlatmak isteyen bi şekilde çabalardı zaten.Artık anlamsız oyunlara,dengesizliklere göz yummuyordum.Konuşmayacaktım,mesaj atmayacaktım..irademe hakim olmayı öğreniyordum ve engel olamadığım bir bağlanma yoktu artık içimde.Ve bugün Salı ve ilk defa selamını sormak için bile olsa mesaj atmadım.Hoşça kal sevdiğim.Beni sıcaklığınla büyüleyip donukluğunla uzaklaştıran meçhul sevgili.Belki bir gün gelirsin her şey farklı olur belki yine beni büyülersin eskisi gibi.Bu sefer sıcaklığın hep daha üstte kalır bilemem.Ama şimdi ben gidiyorum sen hoşça kal…

17 Haziran 2008 Salı

yaşamın içinden


Güneşli bir sabah
Masmavi bi gökyüzü
Mutlu bir uyanış
Camdan bakınca hoş bi manzara beliriyor karşımda
Yine yepyeni, farklı bir güne başlıyorum
Kim bilir bugün neler bekliyor beni
Belki bir sıkıntı, belki bir mutluluk
Neyle karşılacağım hakkında en ufak fikrim bile yok
Süprizlerle dolu bir hayat
Her zaman farklı rollere giriyoruz
İsteyerek ya da istemeyerek
Kendimizi farklı rollerde buluyoruz
Kimi zaman sinir kusan agresif biri
Kimi zaman zavallı,çaresiz biri
Kimi zaman da mutluluktan havalarda uçan küçük bir kız oluyoruz
Hayat bir oyun
Biz de o oyunun bir parçasıyız
Her karaktere bürünebilen,
Anında değişimler gösteren birer oyuncuyuz aslında
Yaşamla mücadele eden oyuncularız

16 Haziran 2008 Pazartesi

Bir Fal Macerası

Yaklaşık bir aydır beklemekteydim kendilerini.Ne zaman gitsek Ahmet bey şu an burada değil ,işi var laflarını dinlemekten yorulmuştum adeta.ha bugün ha yarın derken o gün geldi çattı işte ve o meşhur falcıyla karşı karşıya gelebildim.aslında böyle şeylere inanmazdım pek. keyfiyen giderdim arada bir ve çoğu da bir şey bilemezdi bilse de tek tük şeyler işte.ama Ahmet bey farklı dediler her şeyi biliyor,her şeyi söylüyor falan filan.Aslında bir sürü kişi vardı öyle işinin ehli.Ama ben bu adamda karar kılmıştım.Büyük bir merakla bekledim ve sonunda sıra bendeydi .Yanına gittim gayet rahat bir şekilde.Merhaba dedi ve sıcak bi gülümseme belirdi yüzünde.Direk fincanı kaldırıp dikkatlice baktı.Fincanı evirdi,çevirdi ,uzun bir müddet düşündü.Sessizlik hakimdi bir süre için.sonra teker teker başladı anlatmaya.şunlar olmuş,şöyle biri var şu tarihte şu olacak.duygusal bocalamalar yaşamışsın kafan karışmış falan filan.çoğunda haklıydı aslında birkaç şey tutmuştu. Ama bakalım gelecek ne olacaktı.Adam sadece fincana bakıyordu ona odaklanmış gözü hiçbirşey görmüyordu dikkatlice inceliyordu biraz düşünüyordu ve sonra dudaklarından dökülüyordu can alıcı sözler.Hadi bakalım keşke diyordum içimden.Ama olmazsa da çok dert etmezdim böyle şeyleri.Halimizin ne olacagı belli olmaz ki .Adam öyle düşünüyordur,hisleri kuvvetlidir bir şekilde ve hissettiğini söylüyordur.Olursa olur olmazsa olmaz.Hayatı yaşayıp öğreniriz birilerinin sözleriyle hareket edemeyiz tabiî ki .O zaman niye falcıya gittin diyeceksiniz?Geleceği görerek,yaşayarak öğrenmeyi niye seçmiyorsun da falcıya gideyim acaba neler diyecek diye bi merak içine giriyorsun diyeceksiniz?.Belki de arada bir hepimizi böyle meraklar sarıyor.Sabırsız oluyoruz bazen bir şeylerin sonucunu bir an önce öğrenme isteği duyuyoruz ya da hayatımızdaki belirsizlikleri çözemiyorsak buna ihtiyaç duyuyoruz.Ahmet bey gibiler çekiyor bizi kendine.Ama şunu söylemek gerekirse meşhur Ahmet bey de benim için çok şey ifade etmedi.Dedikleri kadar da mükemmel değilmiş bence..Ama yine de yaşayıp görmek lazım.Geleceğin neler getireceği,neler göstereceği hiç belli olmaz.
Sonuç olarak fala inanmayın falsız da kalmayın diyorum ben:)

13 Haziran 2008 Cuma

Huzurluyum

mutluyum
herşeye ragmen içim huzurla dolu
içimdeki aşk,sevgi her neyse her şey kül oldu gibi
hiç bi kırıntı kalmadı
bir çift göze bakmak mı
eksik kalsın
bir gülüşüne ölüp bitmek mi
eksik kalsın
onsuz da mutluyum
onsuz da ayakta kalabilirim
dostlarımla mutluyum
sevdiklerimin yanında huzurluyum
çarpan iki yürek
tutuşan iki el
uzanacak bir omuz olmasın
varsın olmasın ne çıkar
beni sevenler yeter de artar bile

8 Haziran 2008 Pazar

Fikret Kızılok_Bir Harmanım Bu Akşam

fikret kızılok'un en güzel eserlerinden biri

sorum yok soranım yok
yolum yok yordamım yok
bir çıkmaz sevdadayım
çekip vuranım yok
günüm yok güneşim yok
uykum yok düşlerim yok
kin olmus susuyorum bir tek sırdaşım yok
çektigim acıların demindeyim bu aksam
pişman desem değilim bir harmanim bu aksam
her gecenin sabahı her kışın bir baharı
her seyin bir zamanı ,benim dermanım yok

4 Haziran 2008 Çarşamba

küçük kız


Ben küçük bi kızım
İçinde sevgi kelebekleri uçuşan
Ufacık bedenine kocaman bir aşk sığdırmış
Küçücük bir kız işte
Ama kanadını kırmışlar
Artık uçamıyor
Sevgi kelebekleri yok artık bu ufacık bedende
Artık sadece dostluk rüzgarları esiyor
Aslında estirmeye uğraşıyor

2 Haziran 2008 Pazartesi


Bugün bi farklıyım
artık karanlıklar yok,heryer aydınlık
herşey güzel gözüküyor gözüme
şarkılar beni acıtmıyor
hayatla dalga geçebiliyorum
banane diyebiliyorum bugün
yataga çıkmış ,yaramaz çocuklar gibi zıplıyorum
ya da avaz avaz şarkı şöylüyorum
O'na ihtiyacım olmadığının farkına varıyorum
kırmızı rujumu sürüyorum
yanağıma da hafif şeftali tonu allık
ama sadece kendim için yapıyorum bunu
ne o ne başkası için
cici elbiselerimi giyiyorum
atıyorum kendimi sokağa
istediğim her yeri geziyorum
şirin bi kafeye giriyorum
içkimi yudumluyorum yavaş yavaş
bi acelem yok ki
kimseye vercek hesabım da yok
çünkü ben kendim için yaşıyorum

sondört


geçen gün myspace'de listeme bakarken farkettim dinlememişim daha önce hiç.Ama dinler dinlemez hastası oldum.İnsanın ruhunu dinlendiriyor,içini ısıtıyor adeta.herkesin seveceğine inandığım bir grup herkese tavsiye ediyorum dinleyelim arkadaşlar.sanırım henüz albümleri yok destek olalım. merak edenler bi tıklamayla ulaşabilir:) http://www.myspace.com/sondort

eskilerden



Gece yolculuğu

Gidiyorum uzaklara
Bilinmez diyarlara
Yalnızlığımla bir başıma bu yolculukta
İnsanlar sessizliğe gömülmüş
Arkadan gelen loş bir müzik
Kanun sesleri kulağımda çınlıyor
Herkes kendi halinde
Kimisi uykuya dalmış
Kimisi kendni müziğin ahengine bırakmış
Kimisi de kendince eğleniyor
Bir ben yalnız bir ben çaresiz
Kalabalığın içinde kalan yabancıyım adeta

Biz




yine farklı bir gece

yine beyaz sayfa önümde

yine aklımda sen

her şey aynı işte

yine yoksun herzamanki gibi

yalnızlığımla başbaşa bırakıyorsun beni

bir şarkı açıyorum hafiften

biraz depresif,biraz bunalım

alıyor beni içine

ardı arkası kesilmiyor

sensiz dakikalar

seni hatırlatan o şarkılar

içinde kayboluyorum sözlerin

kelimesi kelimesine yaşıyorum adeta

bizi anlatıyolar sanki

biz olamayan bizi...

1 Haziran 2008 Pazar

yeni bir albüm:gece_içinde saklı


Album Sarkilari

Asik Miyiz
Bar
Bekle
Gel Beni Kurtar
Hosuna Mi Gitti
Icinde Sakli
Kirmizi
Kiz
Öldür Istersen

bence süper bi albüm olmuş.herkesin arşivinde bulundurması gereken bi albüm..Eğlenceli,güzel gitar soloların yer aldığı şirin bi albüm olmuş.Grubun enerjisi yüksek,sound'u ise tatminkar.Tüm şarkılar hoşuma gitti özellikle aşık mıyız,içinde saklı ve bar' ı tavsiye ediyorum